Touching The Void

tr
00:00:43 Tırmanıyorduk, çünkü bu eğlence demekti.
00:00:45 Ve gerçekten eğlenceliydi.
00:00:47 Bu bizim hep yaptığımız bir şeydi.
00:00:48 Ve bunun için yeterince anarşist,
00:00:52 Hiç kimseyi ve hiçbirşeyi umursamıyorduk,
00:00:55 Ve sadece dünyanın hertarafında tırmanmak
00:00:57 Göz kamaştıracak şekilde eğlenceliydi.
00:00:59 Ve sonra bir şeyler ters gitti,
00:01:35 Peru'ya gittiğimiz zaman ben 25, Simon 21 yaşındaydık.
00:01:40 Fakat Alpler de bir çok
00:01:54 Daha önce hiç tırmanılmamış bir dağa veya
00:01:58 Dağcılık hayatımızı şekillendiren düşünce buydu.
00:02:12 Güney Amerika'da daha önce
00:02:15 dağın bu yüzünü 70lerin ortasında görmüştü.
00:02:20 Sanırım bunun bizim için bir meydan
00:02:31 Dağın bu tarafı daha önce tırmanılamamış,
00:02:34 Son büyük yüzeydi.
00:02:38 Orada büyük bir bilinmeyen vardı.
00:02:41 Bizi zorlayan şey bu bilinmeyendi.
00:03:18 İzole bir bölgeydi, ana yola
00:03:23 Daha önce Alpler'de gördüğümüz dağlara kıyasladığımızda
00:03:25 her taraftan çok büyük gözüküyordu,
00:03:36 Nihayet Siula Granda'ya yaklaşabileceğimiz
00:03:39 Bu noktadan itibaren eşeklerle kesinlikle ilerleyemezsiniz.
00:03:45 Sanırım dağ eteğine 7-8 km uzaktaydık.
00:03:55 Siule Grande'nin arkada olduğunu düşünüyorduk,
00:04:05 Lima'da Richard Hawking adlı bir gençle
00:04:09 Ve ona bize katılmasını teklif ettik.
00:04:13 Sanırım dağcılık hakkında hiç birşey
00:04:17 Neyle karşılaşacağım konusunda
00:04:19 Ve gerçekten, kararsızdım.
00:04:23 Richard'ın bizimle gelmesini istiyordum çünkü,
00:04:26 biz dağdayken o kampta kalarak eşyalara
00:04:28 Simon'un daha iyi olduğunu düşünüyordum.
00:04:31 Bu onun kişiliğinden mi kaynaklıydı bilmiyorum?
00:04:35 Sanırım bana karşı daha anlayışlıydı.
00:04:38 Sonuçta ben bir dağcı değildim.
00:04:42 Joe ile yakınlaşmanın daha zor olduğunu düşünmüştüm.
00:04:47 Bu tırmanışı yapmak konusunda Simon'dan
00:04:54 Benim için Siula Grande'in anlamı çok büyüktü.
00:04:57 Daha önce başarısızlıkla sonuçlanan
00:05:02 Eğer hiç kimse denememiş olsaydı,
00:05:04 İnsanlar denemişler ve başaramamışlardı.
00:05:10 "Biz bunu yapacağız, çünkü onlardan daha iyiyiz."
00:05:23 1970lerden itibaren büyük dağlarda
00:05:26 "Alpin tarzı" olarak adlandırılan
00:05:31 Alpin tarz tırmanışta tüm kıyafetlerinizi,
00:05:35 tırmanış ekipmalarınızı bir sırtçantasına
00:05:38 Ana kamptan ayrılır ve tırmanışa başlarsınız.
00:05:41 Gider ve dönersiniz.
00:05:43 İpleri ve emniyetleri önceden yerleştirmezsiniz,
00:05:46 Yanınızda bir kamp setiniz yoktur.
00:05:51 Bu en sade tarzdır. Bu, Joe ve benim Siula Grande'de
00:05:59 Tırmanış için oldukça riskli bir yoldur
00:06:06 Eğer bir şeyler ters giderse,
00:06:10 Can kurtaran yok, helikopter yardımı yok,
00:06:15 Hata yapma hakkınız yok.
00:06:17 Eğer kötü bir şekilde yaralanırsanız,
00:06:29 Onu daha önce bu açıdan görmemiştim,
00:06:32 Bilirsiniz, kafamdan bir sürü şey geçti,
00:06:40 Düşündüğümden ve tahmin ettiğimden
00:06:43 Ama heyecanlanmıştım.
00:07:03 Bunu yapmak göz kamaştırıcıydı.
00:07:05 Bu bizim uğruna yaşadığımız şeydi.
00:07:34 Dağcılığı seviyorum.
00:07:36 Eğer iyi tırmanıyorsanız, bu sizin gözlerinizi kamaştırır.
00:07:38 Bale ve jimnastiğin bir kombinasyonu gibidir.
00:07:42 Gücün ve zerafetin bir karışımı.
00:07:51 Benim için dağlar dünyanın en muhteşem yerleri.
00:07:55 Oraya gittiğim zaman şaşırtıcı bir boşluk
00:07:59 Dünyadaki bütün karışıklıklardan
00:08:02 muhteşem bir özgürlük duygusu.
00:08:37 Buz üzerine 300 m ilerlememiz bizi şaşırtmıştı,
00:08:41 Buzun, kayaların üzerine dikey basamaklar halinde
00:08:45 uzandığı bir noktaya gelmiştik,
00:08:51 Bu bölgede biraz karışık şekilde tırmanmaya başladık.
00:09:07 Gerçek şu ki, siz partnerinize bağlısınız,
00:09:10 Yani, bir başkasının yetenek ve kabiliyetine
00:09:16 Ama bazen şüpheye düştüğünüz anlar oluyor,
00:09:19 "Tanrı aşkına, Simon, sakın
00:09:28 İp bazen sizin hayatınızı kurtarmak yerine,
00:09:32 Eğer partneriniz düşer ve
00:09:35 Partnerinizle beraber düşersiniz.
00:09:38 Eğer bu şekilde tırmanıyorsanız,
00:09:43 Partnerinize güvenmek zorundasınız.
00:09:54 İlk günün sonunda oldukça iyiydik.
00:09:57 Oldukça fazla tırmanmıştık,
00:09:59 Ve bu tırmanışı başarıyla bitireceğimizden emindik.
00:10:08 Bu yükseklikte, vücudunuz dehidrate olur.
00:10:11 Çok fazla sıvı almak zorundasınız.
00:10:14 Ve bunu yapmanızın tek yolu karı eritmektir.
00:10:20 Herşey oldukça zaman alıcıdır.
00:10:22 Bu yükseklikte tek bir şey
00:10:25 Bir bardak kahve yapmak bile
00:10:30 Bu nedenle yapmamız gereken bazı şeyleri
00:10:33 Ve bu yüzden, bize yeteceğinden fazla,
00:10:47 Günlük hayatta, yaşamımızı riske sokacak
00:10:55 Ve bizi riske sokacak bir şeyler
00:11:01 Ve böylece yaşadığınızı hissedersiniz.
00:11:11 Daha önce hiç bu kadar yüksekte bulunmamıştım
00:11:14 Ve buza bu şekilde tırmanmak çok yorucuydu.
00:11:21 Bu sadece teknik olarak zor, dengesiz
00:11:24 Yükseklikten ötürü kalbiniz deli gibi çarpmaya başlar.
00:12:16 Artık gerçekten çok soğuk olmaya başladı.
00:12:20 5800 - 6000 metredeydik ve
00:12:25 Sonra kar yağmaya başladı, bunun anlamı
00:12:26 Tüm yüzey çığa sebep olabilecek
00:12:44 Kar kıyafetlerinizin üzerinde donmaya başlar,
00:12:46 Bir süre sonra kendinizi,
00:13:00 Yüzdeki son bölge
00:13:02 Kabus gibi bir tırmanışın 100m üzerindeydi.
00:13:07 Tamamen kararsız, toz kar.
00:13:10 Hiç bir emniyet yok.
00:13:13 Bu fiziksel olarak çok yorucudur,
00:13:27 Yaklaşık 65 m tırmanmak, neredeyse 5-6 saatimizi aldı.
00:13:39 Hava kararmadan önce tamamlamalıydık.
00:13:43 Çok üşümeye başlamıştım,
00:13:46 Ban sadece oturuyordum.
00:13:49 Hipotermi başlamıştı.
00:13:52 Ama biliyordum ki, eğer hiç bir şeyi umursamadan,
00:13:54 Başarırsınız...
00:13:57 Karda bir mağara kazdık.
00:14:16 Gündüz, iyi havada,
00:14:18 tırmandığımızı bölgeyi gördük.
00:14:30 Her taraf saçaklar, mantar gibi bitmiş kar tepecikleri,
00:14:32 ve ince kardan oluşmuş sütunlarla dolu,
00:14:38 puslu bir kabus gibiydi.
00:14:44 And dağlarında da kar şartlarının
00:14:48 Ama daha önce hiç görmemiştik.
00:14:51 Toz karın böylesine dik yokuşları nasıl
00:14:55 Alplerde, eğer eğim 40 derece civarındaysa,
00:15:04 Bu şimdiye kadar yaptığım en belirsiz,
00:15:18 Gerçekten korkmuştuk çünkü,
00:15:21 Daha fazla yukarı yükselemezdik.
00:15:24 Çünkü geri inemeyeceğimizi biliyorduk,
00:15:27 Şu ana kadar geldiğimiz yere kadar bile.
00:15:27 Kapana kısılmıştık.
00:15:32 Sadece bu değil, bizi bekleyen
00:15:45 Ve saat 14:00 gibi, biraz rahatladık
00:15:49 Kuzey sırt ve batı yüzüne ulaşmıştık.
00:15:53 O sütunun olduğu tarafa gitmemeye karar verdik.
00:16:05 Sırtta harcadığımız süre boyunca oldukça yorulmuştuk,
00:16:11 Tamamen bitap düşmüştüm. Şöyle
00:16:14 "Oh, yaptık, biz bu yüzü yaptık,"
00:16:16 "yol boyunca yaşadıklarımızdan
00:16:18 Ve ardından şöyle dedik, "Kendine
00:16:23 "zirvede duruyoruz"
00:17:41 Aslında zirveleri sevmem,
00:17:51 Yüzü tırmanmaya başlamadan önce karar
00:17:55 Siula Grande ile Yerupaja dağlarının arasında
00:17:57 Kuzey sırtını kullanacaktık
00:18:01 Yüzün daha kısa olan kısmından inebilirdik.
00:18:11 Doğu tarafından bulutlar gelmek üzereydi,
00:18:23 Bu yüzün daha açık olacağını düşünmüştük.
00:18:26 İniş için daha uygun bir yol.
00:18:27 Bir çeşit yürüyüş yolu
00:18:30 Fakat, çok zor olmaya başlamıştı.
00:18:34 Korkunçtu.
00:18:36 Batı tarafı oldukça dik ve sarkıtlıydı,
00:18:39 Ve doğu tarafındaki kısa düzlük,
00:18:47 Şok olmuştuk. Çok tehlikeliydi
00:18:50 Meydana gelen durum, kontrol dışıydı.
00:19:05 Zirveden ayrıldıktan bir buçuk
00:19:09 Rüzgarın içerisindeydik ve
00:19:22 Ve sonra bulutların arasında küçük
00:19:25 O tarafa doğru tırmanmaya başladım.
00:19:38 Daha önce geçtiğimiz sırt mıydı bilmiyordum ama
00:19:40 Çok büyük bir sarkıttı, kar ve buzdan
00:19:44 Ve onun tepesine doğru yürüyordum.
00:20:08 İpe asılmayı bıraktım, etrafa bakındım,
00:20:12 Siula Grande'nin batı tarafındaydık.
00:20:19 Tekrar sırta geldim ve Joe'ya bağırdım
00:20:22 Sırtı bulmuştum, ona dedim ki
00:20:24 "Sırtı buldum, Joe!"
00:20:29 Bugün geri dönmeyi planlıyorduk,
00:20:31 Fakat hava kararmak üzereyken bile
00:20:35 Hala 6000 metredeydik.
00:20:38 Ve bu gece, gazımız bitti.
00:21:01 Ertesi sabah açıkça ortadaydı ki,
00:21:02 Sırtın en kötü kısmından inecektik.
00:21:05 Ve ben ana kampa bugün ulaşacağımızdan emindim.
00:21:10 O anda düşündüm ki, tüm tırmanış
00:21:17 Simon'un önündeydim.
00:21:20 Aniden sırtı ikiye bölen dikey bir duvarla karşılaştım.
00:21:25 Dizlerimi, ellerimi ve çekici
00:21:30 Ve kendimi uçurumdan aşağıya bırakmaya başladım
00:21:37 Çekici sapladığınız zaman çıkardığı sesi
00:21:43 Her iki nokta da sağlamdı.
00:21:46 tek istediğim onu düz bir
00:21:49 Sallandım, ve tekrar deliğe soktum,
00:21:53 Sadece garip bir ses.
00:21:57 Kendi kendime dedim ki "Tamam, onu dışarı çıkaracağım
00:22:00 Sadece ufak bir emniyet yerleştirmek istiyordum...
00:22:06 Ve tekrar buzun üzerindeydim
00:22:27 Kalçamda bir ağrı hissettim.
00:22:30 Ve dizim çok, çok ağrıyordu.
00:22:38 Çarpmanın etkisiyle alt bacak yukarı doğru çıkmıştı.
00:22:46 Kemik kaval kemiğine doğru zorlanmış ve
00:22:53 üzerine çıkmıştı.
00:23:02 Oldukça şiddetli bir ağrı hissediyordum.
00:23:11 Sadece nefes alıyordum ve etrafa bakındığımı hatırlıyorum.
00:23:14 Batıya doğru baktım ve Rasak zirvesiyle
00:23:17 Hangi yükseklikte olduğumuzu artık biliyordum
00:23:20 Dedim ki, "lanet olsun,
00:23:23 "Eğer bacağım kırıldıysa, ölürüm."
00:23:45 Birden ip gevşedi.
00:23:48 Simon'un bana doğru geldiğini anladım.
00:24:05 Bacağımı hissetmiyordum.
00:24:08 Elimi üzerine doğru koydum,
00:24:11 Ve ağrı biraz hafiflemişti.
00:24:12 Belki de kuvvetli bir darbe almışımdır diye düşündüm,
00:24:15 Belki sadece bağ kopmuştur.
00:24:22 Bacağımın üzerinde durmaya çalıştım
00:24:27 Tüm kemiklerimin çekildiğini hissettim,
00:24:42 Bakışı beynime işlemişti
00:24:45 Şok olmuş ve ümitsizlik dolu bir bakış,
00:24:49 Tek bir bakışta bir sürü anlam.
00:24:53 Ve dedi ki, "İyi misin?"
00:24:56 Bir şeyler söylememi bekliyordu,
00:25:00 Sonra dedim ki, "Hayır,
00:25:06 Aniden, kaçınılmaz son. "Tanrım,
00:25:12 Eğer ikimizden birisi buradan
00:25:19 Aniden aklıma geldi,
00:25:21 "Eğer dağı kayarak inebilirsek,
00:25:25 ve ondan ayrıldım, kendimi aşağıya bıraktım.
00:25:30 durumu tartışmak zorunda değildim.
00:25:38 Bana oldukça etkili bir kaç ağrı kesici vermişti.
00:25:41 Ve gerçekten hiçbir şey hakkında konuşmadı.
00:25:46 Sanki bunun ne anlama geldiğini,
00:25:50 O da, ben de biliyorduk ki,
00:25:56 "Yardım getirmeye gideceğim"
00:25:59 Ve dedim ki "evet, doğru"
00:26:03 Çünkü biliyordum ki etrafta yardım edebilecek hiç bir şey yoktu.
00:26:05 Bu onun için söylenebilecek en kolay şeydi
00:26:09 Gerçekten hiç bir şansımız olmadığını hiç düşünmedim
00:26:22 Bir şeyler olduğunu düşünüyordum.
00:26:28 "Acaba ikisinden biri öldü mü, yoksa ikisi
00:26:33 "Eğer birisi öldüyse, bunun hangisi olmasını
00:26:37 "Eğer biri geri gelecekse,
00:26:42 Bunu söylemek çok zor ama
00:26:44 Bunun Simon olmasını tercih ederdim.
00:26:51 Dedim ki, "oh, beni terketmiyor"
00:26:58 Biraz rahatlamıştım ve onu nasıl buradan indireceğimi
00:27:03 düşünerek kendime odaklandım.
00:27:10 Ne yapmamız gerektiğini tartıştık.
00:27:14 Tamam, 50 m uzunluğunda iki ipimiz var.
00:27:16 Ve eğer onları birbirine bağlarsak, ortasında bir
00:27:21 Bir ucu ben bağlarken, Simon da diğer ucu bağladı
00:27:24 Teorimize göre beni 100 m aşağıya indirebilirdi.
00:27:31 Onu emniyetli bir şekilde indirmek için,
00:27:34 Yaptığım şey, kar içerisinde delik açmak,
00:27:38 Ve onun bacakları arasında uzanıyorum.
00:27:43 Ve Simon tekrar indirmeye başlıyordu.
00:27:51 Onu bir ip boyu, 50 m kadar indirdim,
00:27:55 Ve iki ip arasındaki düğüme gelince,
00:27:57 Düğüm plakalar arasından geçmiyordu.
00:28:00 Beni durdurmak zorundaydı.
00:28:02 Sol bacağım, iyi olan bacağım, üzerine dayandım,
00:28:04 Böylece ipe ağırlık binmiyordu.
00:28:07 İpi çözebilecek kadar boşluk verdim
00:28:10 Düğümü öbür tarafa alarak ipi tekrar bağlıyor
00:28:15 Ve beni 50 metre daha indiriyordu.
00:28:26 Kendini emniyete aldıktan sonra ona doğru iniyordum.
00:28:30 Ve aynı işlemi tekrar ediyorduk.
00:28:36 Simon beni mümkün olduğunca hızlı indirmeye çalışıyordu.
00:28:38 Bu da ayağımın çarpmaların etkisiyle kemiği
00:28:44 Dayanılmaz bir ağrı veriyordu.
00:28:46 Ona çok kızdığımı hatırlıyorum
00:28:50 "daha yavaş, daha yavaş" diye söyleniyordum
00:28:51 Ama aynı zamanda, bunu yapmak zorunda olduğunu
00:28:57 Ve oldukça merhametsizdi,
00:29:02 Tüm olanlardan ötürü kızgın ve gergindi.
00:29:07 Aslında, inanılmaz ağrıdan ötürü
00:29:11 Aşağıya inmek zorundaydık.
00:29:20 Toz karın üzerinde oturulabilecek bir delik kazdık,
00:29:23 beni aşağıya indirene kadar dayanmalıydı
00:29:27 fakat, etrafındaki karlar ufalanarak dağılıyordu..
00:29:30 Ve beni 9 mm, daha doğrusu 8,8 mm'lik bir
00:29:34 Ellerim donmak üzereydi
00:29:37 Yaptığımız şey oldukça sıradışıydı,
00:29:38 Daha önce dağda, hiç böyle bir
00:29:56 Artık, tamamen fırtınanın içerisinde ilerliyorduk.
00:30:00 Sıcaklık yaklaşık -80 derece kadardı.
00:30:03 Dizimden yaklaşık 1 litre kan kaybetmiştim,
00:30:09 Kar mağarası kazmamız ve sığınak yapmamız
00:30:13 Uyku tulumlarına girip biraz ısınmalı
00:30:18 Fakat yapamazdık, çünkü gazımız yoktu.
00:30:20 Ve bu noktada kontrolü kaybettik,
00:30:24 Ve risk, durmak bilmeyen fırtına
00:31:22 Aşağıya doğru inerken, etrafımıza bakıyorduk.
00:31:33 Ve yavaş yavaş düşünmeye başladım,
00:31:34 "Sanırım bundan sonra bir kere daha
00:31:40 Sonra birden dirseklerimde bir sertlik
00:31:43 Oldukça dikti, sonra bir eğim başlıyor
00:31:47 Alarm haline geçtim.
00:31:54 Mümkün olduğunca yüksek bir sesle Simon'a
00:32:10 İpe daha çok ağırlık bindiğini hissettim,
00:32:14 Ama bunun üzerinde çok fazla durmadım.
00:32:17 Dik bir yamaçtan aşağı indiğini düşünüyordum
00:32:21 Bir an için aşağıya baktım,
00:32:27 Geçmem gereken yeri görünce dehşete düşmüştüm.
00:32:31 Uçurumun hemen altında büyük bir yarık
00:32:35 Yaklaşık 25 metre altımdaydı.
00:32:40 Kazmayı karşımda duran duvara saplamaya çalıştım,
00:32:44 Neredeyse başaracaktım, ama aşağı doğru iniyordum,
00:32:50 "İsa adına, lütfen yapma" diye geçirdim içimden
00:32:52 Çünkü biliyordum ki, beni tabana indirmeye
00:32:56 Ve ağırlığım ipte olduğu müddetçe,
00:32:58 İpi çözüp düğümün öbür tarafına geçiremeyecekti.
00:33:00 Beni daha fazla aşağıya indirmemesi için tekrar bağırdım..
00:33:03 Düğüme gelene kadar onu indirmeye devam
00:33:08 İpi bırakması için ona sinyal verdim.
00:33:14 Ama hiç bir şey olmadı.
00:33:17 Ve hiç bir şey olmamaya devam etti.
00:33:46 Bunu yapabilmemin tek yolu ipe tırmanmaktı.
00:34:05 İki adet pursiğim vardı.
00:34:11 Eğer pursiği ipe olması gerektiği gibi dolarsanız,
00:34:15 İpin etrafında çevirirsiniz ve
00:34:17 Düğüme yaslanır ve onu yukarı doğru
00:34:21 Ve sonra diğeriyle bir düğüm daha yapar
00:34:24 Ve tekrar yükselirsiniz..
00:34:37 İpin pozisyonunu bozmadan kendimi
00:34:41 Ve sonra düğümü kendi içerisinde yükseltmeye çalışıyordum.
00:34:44 Ve lanet olası kanlı ip üzerinde... Bunu beceremeyişimi
00:34:48 Çünkü parmaklarımı tam olarak hissetmiyordum.
00:34:50 Nasıl yapabileceğimi düşünüyordum,
00:34:54 Çevirdim, çevirdim.
00:35:02 Ellerim çok üşüyordu, ayaklarım da..
00:35:09 Umutsuz bir durumdaydım ve
00:35:13 Joe ne yapıyordu veya durumu nasıldı?.
00:35:17 İpi bırakmasının neden bu kadar uzun
00:35:23 Bunun hiçbir mantıklı açıklaması yoktu.
00:35:32 Kendimi göğsümden ipe sabitledim.
00:35:37 Sonra aynı şeyi öbürüyle denedim ama
00:35:49 Kanlar içerisinde elimden düşürdüm,
00:35:54 Çaresizdim.
00:35:59 Artık ipe tırmanamıyacağımı kabullenmiştim
00:36:02 Aslında ipe ellerinizle turmanabilirsiniz,
00:36:03 Ama elleriniz donmuşsa, tırmanmak imkansızdır.
00:36:16 Hiç bir şey yapamıyordum ve kendimi
00:36:21 Ve çok kızgın.
00:36:34 Yapabileceğim hiç bir şey yoktu.
00:36:37 Neredeyse bir, bir buçuk saat öylece kaldım.
00:36:42 Durumum gittikçe daha da ümitsizleşiyordu.
00:36:45 Pozisyonumu korumak için çabalıyordum,
00:36:51 Ama kar altımdan kaymaya başlamıştı.
00:36:58 Yani durumum gittikçe kötüleşiyordu.
00:37:09 Psikolojik açıdan çökmüştüm.
00:37:14 Çünkü yapabileceğim hiç bir şey yoktu,
00:37:15 İpe sıkıca tutundum, artık ölmeyi bekliyordum.
00:37:21 Kısa süre sonra öleceğimi düşündüm. Üşüyordum.
00:37:38 Yavaş yavaş aşağıya doğru gidiyordum.
00:37:43 Çünkü, yumuşak kar ağırlığım
00:37:49 İpi koparmasını bekliyordum.
00:37:53 Yaklaşık 100 m düşecekti.
00:37:56 Benden 50 metre uzağa düşecek ve orada ölecekti.
00:38:03 Ve yerden metrelerce mi yoksa sadece bir kaç
00:38:06 Bunu söylemek çok zor ama sanırım öleceğini biliyordu.
00:38:16 Çantamın üst gözünde ufak bir çakı vardı.
00:38:22 Çok çabuk bir karar vermek zorundaydım.
00:38:27 Bunun, bu şartlar altında yapılabilecek tek
00:38:35 Bulunduğum durumu korumanın başka yolu yoktu,
00:38:39 Çünkü böyle kalırsak er ya da geç aşağı düşecektim..
00:38:46 Çantayı çıkarttım ve tek elimle üst göz
00:38:49 Çakıyı çıkarttım.
00:39:09 Boof!
00:39:45 Dehşet bir geceydi.
00:39:47 Kafam Joe'ya ne olmuş olabilir
00:39:51 Uzun bir süre kendimi ısıtmaya çalıştım.
00:39:56 Gece çok soğuktu.
00:40:03 Ve çok susamıştım
00:40:07 Etrafımdaki buzun içerisindeki suyun
00:40:13 Bunu çok kuvvetli hissediyordum.
00:40:15 Bu çok ilginç bir histi
00:41:09 Ne olduğunu bilmiyordum.
00:41:11 Üzerinde uzandığım bölge düz değil, eğimliydi.
00:41:14 Karanlıkta kayıyordum.
00:41:22 Neredeyse 50 metre düşmüş olmalıydım.
00:41:26 Yaşıyor olmama şaşırmıştım.
00:41:43 Kafa lambamın ışığı aşağı doğru gidiyor,
00:41:46 Ve karanlıkta kayboluyordu.
00:41:51 Cesaretim kırılmıştı, saldırganlaşıyordum.
00:41:54 Eğer sağa doğru, 1 metreden daha az bir
00:41:58 Bu koca deliğin dibini boylayacaktım.
00:42:04 Oldukça çabuk bir şekilde kendimi buza sabitledim.
00:42:15 Sonra etrafıma bakındım ve düşünmeye başladım,
00:42:19 "Tanrım, buradan kurtulmak neredeyse imkansız"
00:42:31 İp aşağı doğru sarkıyor ve 25 metre sonra
00:42:35 Simon'un o deliğin sonunda olduğunu düşündüm.
00:42:41 Öldüğünden emindim ama hiç bir şey
00:42:45 Eğer bu iple düştüysem, onun vücudu da ipe bağlı olmalıydı.
00:42:49 Uçurumdan aşağıya, yarığın
00:42:53 Ve ipin öbür ucunda karşı ağırlık yapmalıydı,
00:42:56 İp aşağı doğru iniyor ve yarığa giriyordu
00:43:00 Eğer düştüyse ölü bedeni ipin ucunda olmalıydı.
00:43:18 İpi çektim, çektim,
00:43:36 Ve kesilmiş olduğunu gördüm.
00:43:48 Burada öleceğim diye düşündüm
00:43:53 Aslında memnun olmuştum, çünkü bunun
00:44:01 Simon!
00:44:15 Berbat durumdaydım.
00:44:19 Kırık bir bacaktan dolayı ölmezsiniz.
00:44:32 Pilleri harcamamak için kafa lambasını kapattım.
00:44:50 Karanlık beni de içine almaya başlamıştı.
00:45:03 Uçurumlar ilginç yerlerdir,
00:45:06 Ürkütücüdürler, yaşamk için pek uygun
00:45:17 Buzun çatladığını duyuyordum ve
00:45:26 Işığı tekrar açtım, çünkü
00:45:42 Kendimi çok yalnız hissediyordum.
00:45:48 Ve çok korkmuştum.
00:45:52 25 yaşındaydım, sağlıklıydım
00:46:00 Ve bu benim yaptığım ilk yolculuktu,
00:46:04 Ve bu bizim oyunumuzun bir parçası değildi.
00:46:15 Bu daha sonra olmalıydı.
00:46:17 Dışarı çıkamayacağımı düşünmeye başladım
00:46:25 Fuck. Stupid, stupid...
00:47:04 Bir dağcı olarak, kontrollü davranmalısınız.
00:47:09 Kontrolü kaybetmek hataya yol açar.
00:47:36 Çocukcaydı. Ağladım, ağladım.
00:47:39 Düşündüm ki,
00:47:44 Daha dayanıklı olmalıydım.
00:48:16 Işık artmaya başlamıştı, sanırım saat 5 veya 6 civarıydı.
00:48:21 Ve tekrar Simon'a bağırmaya başladım.
00:48:29 Ayağa kalktım, üstümü giyindim ve herşeyi bıraktım.
00:48:40 Dehşet içindeydim.
00:48:41 Joe'nun öldürüldüğünü düşünüyordum
00:48:46 Ve şimdi de ben ölüme gidiyordum,
00:48:54 Orada oturup kendim için üzülürken diyordum ki,
00:48:59 "Onunla beraber gideceğim ve ben de öleceğim"
00:49:06 Zemin aniden düzleşti.
00:49:09 Ve ben bu dik yamacın kenarından geçtim.
00:49:19 Aşağı doğru indikçe, buzdan uçurumu
00:49:23 Burası, benim onu aşağı doğru indirdiğim yerdi,
00:49:25 Neler olduğunu şimdi anlayabilmiştim,
00:49:28 Neden ipi bırakamadığını,
00:49:33 Alçaldıkça, gördüklerim kabusa dönmeye başladı,
00:49:36 Buz uçurumun hemen altında dehşete
00:49:42 Yaklaşık 12metre genişliğindeydi, ve
00:49:53 SIMON!
00:49:56 İlk ışıkla beraber uyanmış olmalı diye düşündüm.
00:49:58 Çok, çok susamıştım.
00:50:00 O da susamış olmalıydı ve su bulmak için
00:50:05 Ve beni bulmak isteyeceğini
00:50:08 Durdum ve bekledim ve sonra
00:50:11 Defalarca bağırdım: Joe, Joe
00:50:15 Onu bulma ümidiyle aşağı doğru
00:50:19 Oraya gitmeli ve nasıl olduğuna,
00:50:23 Nerede bulunduğuna bakmalıydım..
00:50:27 Ama, dürüst olmalıyım ki,
00:50:33 Ölmüş olduğuna emindim.
00:50:43 Tek başıma olduğumdan artık tamamen emindim..
00:50:49 Beni kurtarmaya hiç kimse gelmeyecekti.
00:50:58 Dindar bir Katolik olarak büyüdüm.
00:51:01 Fakat Tanrı'ya inanmayı çok uzun
00:51:04 Ve hep insanların zor durumlarda olduğu
00:51:09 Yüce Meryem'e döndüğünü düşünüyordum,
00:51:15 Bu bende hiç olmadı.
00:51:19 Yani, gerçekten inanmıyordum.
00:51:21 Öldüğünüz zaman, ölürsünüz. Herşey biter.
00:51:26 Hiç bir şey yoktur.
00:51:32 Sonra, "buradan dışarı tırmanabilir
00:52:21 Yukarı doğru uzanan 25 metrelik buz. Bunu
00:52:29 İkisinin de öldüğünü düşünüyordum fakat
00:52:35 Onlar hakkında hiç bir şey bilmiyordum,
00:52:38 İlk isimleri dışında, Joe ve Simon.
00:52:41 Soyadlarını bilmiyordum. Onlara
00:52:45 Ve kafamda, eğer dağdan aşağıya düştülerse,
00:52:49 Cesetlerinin dağın eteklerinde olması
00:52:52 Buzulun oraya gidersem belki de
00:52:57 Mümkün olduğu yere kadar
00:53:04 Buzulda tek başıma ilerliyordum.
00:53:07 Tek başıma öleceğimden emindim.
00:53:12 Buzulda tek başına ilerlemek çok tehlikelidir.
00:53:16 Çünkü yüzeyde karın kapattığı yarıklar olabilir.
00:53:21 Kaybolmaya yüz tutmuş ayak
00:53:25 Geldiğimiz yoldaydım
00:53:28 Buzulu geçtikten sonra aşağı
00:53:34 Buradan kurtulacaktım.
00:53:36 Yaşayacaktım
00:53:50 Gecenin ne kadar ürkütücü
00:00:11 Bir karar verirsiniz ve verdiğiniz
00:00:14 Kararınızı uygulamaya devam edersiniz.
00:00:19 Eğer bir karar veremiyorsanız,
00:00:39 Uzanıp ölümü beklerken,
00:00:44 Yapabileceğim tek şey daha aşağı inmekti
00:00:48 Orada ne bulacağımı bilmiyordum
00:00:51 Tamamen kar ve buzdan oluşmuş bir
00:01:01 Bu kararı vermek çok zordu, aşağıya
00:01:16 Diğer bir seçenekte, orada öylece oturup
00:01:18 Umutsuzca, durumun daha iyiye
00:01:21 Ve daha iyi olmayacağını biliyordum.
00:01:50 Aşağı bakmak istemiyordum,
00:01:53 Altımda kocaman bir boşluk olduğu
00:02:15 İpin sonuna düğüm atmamıştım.
00:02:18 Eğer aşağıda hiç bir şey yoksa,
00:02:21 Aşağıya düşecektim, en azından çabuk olacaktı.
00:02:46 Ve dedim ki: "İsa adına, bu çok büyük!"
00:02:59 Oraya geldiğimde fiziksel olarak tamamen çökmüştüm.
00:03:04 Karların üzerinde sendeliyordum ve
00:03:09 Kafamda bir sürü düşünce vardı.
00:03:12 Suçluluk duyuyordum, çok üzgündüm.
00:03:18 Arkadaşlarıma, Richard'a.
00:03:23 Kendimi haklı çıkaracak,
00:03:27 bir hikaye düşünmeye başladım.
00:03:31 Kısa bir süre düşündüm.
00:03:41 Peru'dan yola çıktığımızdan beri kafamda
00:03:46 Tam da bu görüntüydü.
00:03:50 Onun kim olduğunu görebilecek
00:03:57 Korkunç gözüküyordu.
00:04:00 Onu tanıyamazdınız.
00:04:06 " Joe nerede?" diye sordum.
00:04:10 Ve dedi ki, "Joe öldü".
00:04:13 Kamptan ayrılmamızdan itibaren
00:04:17 Bütün hikayeyi.
00:04:21 Beni yargılamadı veya olanları
00:04:29 Her şeyi çok iyi anlamıştı.
00:04:47 Aşağı doğru 25 metre daha inmeliydim,
00:04:59 Artık, yarığın sonunda ne olduğunu görebiliyordum.
00:05:02 Büyük bir saat camı gibiydi.
00:05:06 Tavana doğru, yaklaşık 50 metre ötede.
00:05:08 Neredeyse Aziz Peter Kilisesi'nin
00:05:15 Aşağıya baktığımı hatırlıyorum.
00:05:19 "işte yarığın tabanı!" diye düşündüm.
00:05:28 Yaklaşık 15 metre ötede yukarı doğru
00:05:33 Tavanın hemen sağında küçük bir
00:05:39 Gün ışığı parlayarak delikten içeri giriyordu.
00:05:46 Bu benim aradığım çıkış yoluydu!
00:05:52 "Burayı tırmanabilirim, burayı tırmanabilirim"
00:05:58 Düz zemin boyunca süründüm.
00:06:14 Ve sonra altımda kırılan bir şeyler
00:06:19 Zeminin tamamen katı olmadığını ve altımdaki
00:06:27 Çok korkmuştum.
00:06:32 Kendimi yumurta kabuğu üzerinde gibi hissettim.
00:06:38 Eğer ani bir hareket yaparsam,
00:06:42 Ve bu benim tek çıkış yolumdu.
00:07:01 Tamam, üzerindeyim, şimdi tamamen katı.
00:07:11 Kazmayı yerleştirdim ve yukarı zıpladım..
00:07:18 Bu çok acı vericiydi..
00:07:26 Sol ayağımı değdirmeyecek şekilde
00:07:31 Fakat kırık bacağımı temas ettirmemem
00:07:36 Her harekette kemiklerin yer
00:07:39 Ve her yükselişten sonra neredeyse bayılıyordum.
00:07:43 Bu tam bir işkenceydi.
00:08:39 Ve nihayet parlak gün ışığı.
00:08:42 Wow, dünya geri geldi!
00:08:49 Kara uzandım, sadece gülüyordum.
00:09:01 Bu, oradan kurtulduğumun kanıtıydı.
00:09:38 Sonra buzula doğru baktım ve dedim ki,
00:09:41 "İşte bu kadar, mat".
00:09:43 Zemin kilometrelerce uzundu ve çok kötüydü.
00:10:06 Orada oturarak etrafı seyrettim ve düşündüm,
00:10:10 Bu hayatım boyunca yaptığım en ciddi tırmanıştı.
00:10:14 Günler süren böyle bir tımanıştan sonra, güvenli
00:10:18 Yapmanız gereken şey yemek yemek, bir
00:10:22 Nihayet güvendeydim ama berbat şekilde
00:10:27 Yüksek derece dehidrate olmuştum, yiyeceğim yoktu
00:10:32 Fiziksel olarak bunu başarmanın hiç bir yolu yoktu..
00:10:36 Bazı hedefler belirlemem gerektiğine karar verdim.
00:10:43 Bir noktayı gözüme kestirdim ve,
00:10:46 "Tamam, yapmam gereken şey 20 dakika sonra",
00:10:49 "o çatlağın yanında olmak" dedim.
00:10:52 Eğer hedefe 18 dakika sonra ulaşırsam mutlu oluyor,
00:10:57 Ama eğer 22 veya 24 dakikada ulaşırsam,
00:11:01 Ve daha kötümser davranıyordum.
00:11:07 Neden böyle yaptığımı bilmiyorum, sanırım
00:11:11 Ve bununla baş edemedim.
00:11:58 Simon'un izlerine baktım.
00:12:01 ve üzeri karla kapanmış olan yarıkları geçiyordu
00:12:03 "Dibinde onun cesedinin olduğu bir deliğe
00:12:07 "bu izler, mayın tarlası gibi döşenmiş olan
00:12:20 Etrafınız büyük dağlarla kaplı,
00:12:25 Kendinizi küçük ve çok kolayca
00:12:28 Sizi orada yok etmek isteyen,
00:12:45 Tıpkı bir karıncaya basmak üzere
00:12:48 Yolumun üzerine sürekli bir şeyler çıkarıyordu
00:12:50 ve buna dayanmak zorundaydım.
00:13:52 Simon'un izlerinin kapanmak üzere
00:13:56 Onlar benim buzuldan kurtuluş yolumdu.
00:14:00 Gittikçe ümidimi kaybediyordum.
00:14:18 Karanlıkta sürünmeye devam ettim,
00:14:22 Fakat korkmuştum ve sadece Simon'un
00:14:49 Sabah olduğunda, parlak ve güneşli bir
00:15:02 Güne biraz erken başladım,
00:15:04 O andan itibaren yapmak zorunda olduğum
00:15:08 Ve tekrar oturarak ayaklarımın üzerinde
00:15:41 Kenarın hemen yanında kocaman
00:15:44 Labirent gibi bir bölgedeydim.
00:16:13 Sonra birden buzun aşağı doğru indiği bir
00:16:29 Sanırım, ayrılmayı ilk düşünen bendim.
00:16:34 Çünkü Simon hakkında endişelerim vardı..
00:16:36 Olayın meydana geldiği yerden mümkün olduğunca
00:16:43 Hemen ayrılmak istemiyordum.
00:16:46 Kafamı toparlamak ve tekrar güç toplamak için
00:16:51 bir veya iki güne ihtiyacım vardı.
00:17:00 Uzun bir süre yıkandım.
00:17:09 Traş olup, saçımı ve yüzümü yıkadıkça
00:17:16 Uzaklaşıyordum,
00:17:19 Dağda olanların kalıntılarından arınıyordum.
00:17:55 Korkunç derecede susamıştım çünkü sadece
00:17:58 Vücudunuza yeteri kadar su alamazsınız..
00:18:02 Kayalıkları gördüm. Ne kadar büyük olduklarını ve
00:18:07 Ve ilk kez o anda, oraya
00:18:10 ulaşamayacağımı düşünmeye başladım.
00:18:18 Tüm eşyalarımı bıraktım.
00:18:35 Kayaların üzerinde sürünerek ilerleyemeyeceğimi
00:18:39 Bunu yapmanın tek yolu sıçramayı denemekti.
00:18:44 Bir çok kez düşeceğimi biliyordum.
00:19:41 Ve hemen her sıçramadan sonra düştüm,
00:19:43 Ve her düşüşten sonra, bacağım
00:19:47 Geldiğim noktaya baktım,
00:19:51 Fakat çok zaman almıştı ve bütün bu
00:20:07 Deli gibi inatlaşabilirim ve,
00:20:10 Olayları kendi istediğim gibi
00:20:14 Fakat son günlerde hiç bir şey yapmak
00:20:24 Bir kayaya baktım ve dedim ki,
00:20:29 İlk denemede 20 dakika sonra oradaydım,
00:20:33 Bu yapma konusunda çok karalıydım.
00:20:38 Ve böylece yolun yarısını katettim.
00:20:41 Fakat bu dayanılmaz bir acı veriyordu,
00:20:43 Ayağa kalkıp tekrar düşmeye dayanamıyordum,
00:20:46 Ama yine de hedefe kilitlenip
00:21:00 Her devrilmeden sonra yere biraz uzanıyordum,
00:21:03 "Hayır, oraya gitmek zorundasın. Sadece 10 dak. kaldı,
00:21:09 Bu ses benim en soğuk ve pragmatik tarafımdan geliyordu.
00:21:14 "Eğer oraya gitmek istiyorsan bunu yapmak zorundasın"
00:21:33 "Hadi, harekete geç, hareket et"
00:21:43 "Tamam, ayağa kalk ve tekrar dene"
00:21:51 Ses oldukça ısrarlı ve oldukça açıktı.
00:21:56 Sanki dışarıdan geliyordu ya da bir parçam
00:22:04 Umursamaz ve anlayışsızdı,
00:22:08 Yorgun ve yaralanmış olmamın
00:22:13 Çok, çok garipti.
00:22:25 Bir tarafım, "Harekete devam, dinlenmek
00:22:30 Öbür tarafım, zihnimden gelen
00:22:35 Etrafıma baktım,.
00:22:37 Saatler, günler bir anda geçiyor gibiydi,
00:22:40 Gittikçe daha da tuhaflaşıyordu.
00:23:29 Çünkü çok, çok, çok susamıştım. Dehidrate olmuştum ve
00:23:37 Esas işkence çektiren şey ise tüm bu kayaların üst tarafında,
00:23:40 kar ve buz vardı ve suyun akış sesini duyabiliyordunuz.
00:23:44 Sürekli.
00:23:54 Suyu daha net duyabilmek için biraz daha
00:24:21 etrafını eşelemeye başladım. Fakat bulamıyordum.
00:24:23 Suyun sesini duymak beni daha da delirtiyordu..
00:24:51 Simon için endişeleniyordum
00:24:53 Durumu iyi değildi,
00:24:59 Daha fazla kalmanın uygun
00:25:04 Sabah erkenden ayrılmaya karar verdik.
00:25:14 Kayaların üzerine öylece yıkıldım,
00:25:18 Bacağım çok ağrıyordu, ıstırap çekiyordum.
00:25:22 Sanırım fırtınasız geçen ilk gecemdi.
00:25:25 Üzerime kar veya yağmur yağmıyordu.
00:25:29 Sırt üztü uzanmış yıldızları seyrederken
00:25:34 Zaman akıp gitmesine rağmen hiç bitmeyecek gibiydi.
00:25:38 Ben bilinçli bir şekilde orada öyle yatarken,
00:25:42 Sanki yüzyıllar geçmişti.
00:25:45 Kayanın bir parçası olmuş gibiydim,
00:26:10 Güneş doğdu ve beni ısıtmaya başladı.
00:26:13 Bunun ne kadar hoş olabileceğini düşündüm,
00:26:18 Ve bunu yapmaya çok müsaittim.
00:26:29 Yolu tamamlayamıyacağıma
00:26:32 Ve orada öleceğime inanıyordum.
00:26:34 Bu sadece bir seçim meselesiydi.
00:26:42 Sürünmeye devam etmek en akıllıca yoldu.
00:26:44 Eğer üzerine düşünmezseniz, durumunuz iyiye gitmez..
00:26:49 Sanırım bütün bu zaman boyunca böyle
00:26:54 yalnız olmam, terkedilmiş olduğumu düşünmemdi.
00:27:00 Sürünmeye devam ettim, çünkü yaşıyacağımı düşünüyordum.
00:27:03 Ölürken yanımda birilerinin olmasını istiyordum.
00:27:34 Böyle yaparak sanki ona sembolik olarak
00:27:41 "hoşcakal" diyorduk.
00:28:47 Litrelerce içtim.
00:28:53 Sanki yakıt alırmış gibi,
00:28:56 İçtikçe daha güçlü hissediyordum.
00:30:04 Kendimi ıslattım.
00:30:05 O hararetle aşırı heyecanlandığımı hatırlıyorum.
00:30:15 Yavaş, sakin bir inişti.
00:30:21 Fiziksel olarak değil.
00:30:24 Fakat, tüm mesele sende bitiyor..
00:30:27 Hiçbirşeysiz terkedilmiş gibi hissediyordum.
00:30:30 Ama bunu önemsemiyordum.
00:30:34 Hiçbir itibarınız yok. Güçlü, zayıf veya
00:30:39 Kendinizi bir hiç gibi hissediyorsunuz.
00:30:53 20 dakika testini yapmaya devam ettim,
00:30:58 Ve ayak izlerini gördüm.
00:31:03 Simon and Richard'ın orada olduğunu anladım.
00:31:07 Benden biraz daha yukarıdaydılar.
00:31:10 Sürünmeye devam ettim.
00:31:14 Yukarıda bir yerde gezindiklerini anlamıştım.
00:31:19 "Bu gerçektende aptalca, gelmeli ve
00:31:25 Fakat yaptıkları tek şeyin etrafta dolaşmak
00:31:27 Beni utandırmak istemiyorlardı,
00:31:34 Ne kadar sürdü bilmiyorum, galiba bir saat kadar,.
00:31:39 Buna gerçekten inanmıştım, ama sonra
00:31:47 Onların orada olmadığını farkettim,
00:32:04 Göle ulaştığımda saat 4'tü.
00:32:10 Gölün öbür ucunda kayalardan yapılmış
00:32:14 Ve bu kaya setin üzerinden,
00:32:15 ana kampın olduğu vadiyi görebiliyordum..
00:32:19 Aslında, çadırları da görebiliyordum.
00:32:23 İşte o anda gerçekten de o yolu
00:32:25 "Oraya ulaşabilirim, bunu yapabilirim."
00:32:32 Bunu düşündüğüm anda aklıma başka bir şey geldi,
00:32:36 "Orada birileri olacak mı?"
00:32:40 "Tanrım, Simon'u görmeyeli dört gün oldu"
00:32:46 Bunu düşünürken aynı zamanda
00:32:53 Altı gibi hava karardı,
00:32:57 Ve bunu mümkün olduğunca çabuk
00:33:06 Akşamın geri kalanında,
00:33:08 Gidebilecekleri düşüncesiyle rahatsız oluyordum.
00:33:16 Hava şartları umurumda değildi.
00:33:20 Oradan uzaklaşmam ve setin yanına
00:33:23 Saat yaklaşık altıydı.
00:33:26 Vadiye doğru baktım,
00:33:35 Bir ses, bir fısıltı veya herhangi bir şey
00:33:40 Fakat hiçbir şey duymuyordum.
00:33:50 Ve uzunca bir süre ağlayarak, ne yaptığını
00:33:56 Uyku tulumumu düşündüm.
00:34:00 Uyku tulumunda uyuyor olmak,
00:34:03 bütün bunların bittiğinin bir sembolü gibiydi.
00:34:07 "İlerlemeye devam et, orada biryerlerde
00:34:22 Gecenin geri kalanında neler olduğunu
00:34:29 Saate bakmayı bıraktım ve
00:34:53 Sanırım kendimi kaybetmiştim.
00:34:56 Orada ne yaptığımı hatırlamıyorum
00:35:02 Birisi hakkında düşündüğümü hatırlamıyorum,
00:35:06 Sevdiğim birileri veya başka bir şey.
00:35:13 Kafamda dönüp duran bir şarkı vardı.
00:35:17 Boney M adlı bir grup söylüyordu.
00:35:20 Ve Boney M'in tarzından gerçekten hoşlanmazdım.
00:35:51 <iBrown girl in the ring,</i
00:35:54 <ithere's a brown girl in the ring,</i
00:36:00 <ibrown girl in the ring,</i
00:36:04 <ishe looks like a sugar in a plum,</i
00:36:07 <iplum, plum!</i
00:36:09 <iShow me your motion,</i
00:36:14 <icome on show me your motion,</i
00:36:19 <ishow me your motion,</i
00:36:21 Bu böyle saatlerce devam etti.
00:36:27 Bu çok sinir bozucuydu,
00:36:31 Başka şeyler düşünmek istiyordum.
00:36:41 "Lanet olsun, Boney M ile öleceğim"
00:37:00 Kalkamadığımı hatırlıyorum,
00:37:03 Tüm bu zaman boyunca uyanıktım,
00:37:07 Orada oturuken bulmuş gibi hissediyordum.
00:37:10 Nerede olduğumu bilmiyorum.
00:37:13 Çok karanlık ve karlıydı, tekrar
00:37:17 Kendimi araba parkındaki bir
00:37:20 Ve sonra tekrar süründüm.
00:37:35 Bir koku aldığımı hatırlıyorum.
00:37:39 Oldukça kuvvetli bir kokuydu
00:37:42 Tuz gibi kokuyordu, delilik anı kesildi,
00:37:50 Şakına dönmüştüm, bunun ne
00:37:53 Ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyordum,
00:37:56 Kokunun benden geldiğini düşündüm.
00:37:59 Oldukça yavaş hareket ettim,
00:38:01 Sürünerek kamp alanında tuvalet olarak
00:38:08 Ve çadırlara yakın bir yerde olduğumu farkettim.
00:38:21 Bağırmaya başladım Kendi kendime
00:38:30 Daha fazla ilerliyecek gücüm yoktu.
00:38:39 Onların orada olduğunu ummak
00:38:45 Tekrar bağırdım ama orada değillerdi.
00:38:48 Artık ölecektim.
00:39:05 Çağrıma hiçbir cevap gelmediği zaman,
00:39:19 İçimde bir şeyler yokoldu.
00:39:26 Kendimi kaybettim
00:39:32 Nedenini bilmiyorum, birden uyandım
00:39:35 İlginç bir hava vardı,
00:39:39 Çadırın dışında rüzgarın uğultusu vardı.
00:39:42 Fakat bir şeyler duymuştum.
00:39:49 İçimde garip bir his vardı.
00:39:51 Olabilecek tek şey,
00:39:54 Joe'nin dışarda bağırıyor olduğuydu.
00:39:57 Fakat bu tamamen imkansızdı,
00:40:02 3-4 gün önce ölmüş olmalıydı.
00:40:06 Fakat aynı sesi biraz daha keskin
00:40:11 Sanki birileri Simon'a sesleniyordu.
00:40:19 Başta paniğe kapıldım ama,
00:40:22 Çünkü Joe ölmüştü.
00:40:25 Ve sonra, eğer o dışarıdaysa,
00:40:31 Bu bir insan olamazdı,
00:40:34 Çünkü hiç bir insanoğlu bunu
00:40:44 Ne yaptığımı bilmez bir halde
00:40:48 Sonra Simon kalktı.
00:40:51 "Simon!", biri açıkca benim adımı bağırıyordu.
00:40:56 Bu Joe'ydu. Bunu anlamıştım.
00:41:01 Etrafıma baktım ve sürünen bir şeyler gördüm.
00:41:09 Simon hemen harekete geçti.
00:41:15 Sonra sesleri duydum.
00:41:20 Bu sen misin?
00:41:21 Geriden bakıyordum çünkü orada
00:41:41 Oraya doğru gittik, sesin olduğu yöne doğru,
00:41:45 Kamptan yaklaşık 60-80metre ilerideydi,
00:41:56 Onu tamamen görene kadar buna inanamadım.
00:42:00 Hava çok pusluydu ve halini gördükten sonra bile
00:42:03 ...Joe olduğuna inanmak çok zordu,
00:42:08 Kesinlikle berbat durumdaydı.
00:42:10 Hayalet gibi görünüyordu.
00:42:14 Gördüklerimin doğru olduğuna
00:42:20 Bu mümkün olamazdı.
00:42:23 Yardım edin!
00:42:29 Simon,
00:42:31 Küfrediyordu.
00:42:37 Richard, tut onu!
00:42:39 Richard, tut onu, piç kurusu!
00:42:43 Simon'un omzumu tutmaya
00:42:48 Ve beni kaldırdığını.
00:42:52 Bunu hatırlıyorum
00:42:54 Birilerinin sizi desteklediği hissi.
00:43:20 Onu dağdan aşağıya indirmeye
00:43:27 İpi kestiğim noktaya kadar,
00:43:32 Tüm yaptıklarım için,
00:43:35 Ve dedi ki
00:43:42 Bunlar bana söylediği ilk sözlerdi
00:43:56 Ona bir şey yapmadan önce,
00:44:00 "Pantolonum nerde?" diye sordu.
00:44:02 Eşyalarını yaktığımızı açıklamak
00:44:08 Hayata dönmesine rağmen olayı uzattı.
00:44:12 Ve anladık ki bu eski Joe'ydu.